Neden bizim ölülerimiz için de ağlamadınız?

Tüm TV kanallarında Mısır’da öldürülen Esma için iç çekerek ağlayışınız tekrar tekrar veriliyor. “Ağlıyorsunuz, ne güzel insansınız” diye düşünürdüm de, duyarlılığınız her insan olanın gadre uğramışlığının, katledilmişliğinin acısını da kapsasaydı eğer. Katledilen canın milliyeti, dini, mezhebi fark etmez tabii, acıtır

Kadırga çoktan yol aldı…

Bitmedi gitti şu “mağduruz” edebiyatı. Ali kıran baş kesen olacaksın ama hala meydanlara çıkıp, “mağdurum” diyeceksin, anlaşılır gibi değil. Halk “Yeter! Duy sesimizi. Seçimlerimize karışma, Bizi zihnindeki modele göre şekillendirme. Özgürlüklerimize müdahale etme!” diye haykırırken, üzerlerine gaz bombalarını püskürtecek, TOMA’larla

Kibirle Beslenen Kifayetsiz Muhterislik!

Gezi Parkı Direnişi, özgürlük mücadelesine evrildi. Gençtiler, güzeldiler, espriliydiler, sevecendiler. Kimi zaman kitaplarını okurken, bazen de çöp torbalarıyla polisin toz duman ettiği ortalığı temizlerken, mizahla yoğrulmuş sloganlar atarken, şarkı söylerken gördük onları, sevdik. Kaybolduğunu sandığımız dayanışma ruhunu hatırladık gözlerimiz dolu

css.php