saatin tiktakları gelecek zamanlara ve geçmişin ölü yüzlerine selam çakıyordu durmadan.. soluksuzluğun içinde soluklanan yürek atımları da eşlik ediyordu ya, terslik vardı yine de bu işte. dışarda, pencerenin dışında sessizliği ile koca bir kent bağırıyordu, ağlıyor muydu ne? gecenin karanlığı
Kucaklıyorum Seni
Kop zincirlerinden Öyle gel bana Benliğin Silsin izlerini öfkenin Şimdiki zamanın kancası Sallanıyor boşlukta Çıkar as Üstüne yapışmış gibi duran Çaresizliğini Ki sarsın seni geleceğin Gördün; Kucaklıyorum seni Belki usul usul Ama istersen Bırakmamacasına… Erdem Nur Cengiz
Savaşa Hazırım
Sen ey düzenbaz Ares, Çıkar kılıcını kınından Sözlerin acıtamaz ruhumun derinliklerini Ben ki yeraltına hükmeden Hades’e kul olmadım. Senin sevimsiz şeytanlığın, Aşka dair korkaklığın, Ve kana susamışlığınla Savaşa hazırım… Yüklen mızraklarını Ben Thanatos’un soluğu ensemde Athena’nın bilgeliğine, cesaretine öykündüm Bilmez
İşte öyle bir şey!
Tutuşmuş gözlerinin karası Akıyor kızıl kızıl Ezgisi susmuş yüreğine Sen yine de fısıldıyorsun çatlamış dudaklarına inat Rüzgara iyi niyetini Ruhun hüznün sularında çağıldıyor ya Yine de direnç var: Tezat yangının külleşmesinde… Erdem Nur Cengiz
Güneşini Çalan Benim Yazının
İrkildim çağırışının içtenliğiyle Deldim buzulları vardım yüreğine Ve bir gelincikti sözlerine ektiğim Tomurcuktu önce, büyüdü Sen oldu Sen ki mevsimine küskündün Bulut vardı göğünde Ağlıyordun Sana mevsimsiz umut getirdim Adım kıştı, soğuk bildiler beni Oysa kar vardı bende Isıtabilirdim isteselerdi
Ayrılık ve Çocuk
Anca alışmıştı aile kavramına Bir annesi vardı bir de baba Çevresinde nereye baksa Aynı tablo her tarafta Alışkanlıklarına tutkuluydu Her çocukta yok muydu bu Bulduğu hep huzurdu Ta ki o güne kadar Soğuktu ve ağlıyordu üşüyen gökyüzü Tanrı öfkeli miydi
Seni Sevmek
Güzel bir düşe benzer seni sevmek, Heyecanlı, mutlu ama sonu olmayan! Erdem Nur Cengiz
Bir Yitik Aşk Şarkısı
Yitik bir aşktı o Aradığımız Boş yere çırpındık Ne yazık, bulamadık Yitikti, yitirilmişti Ama biz yalanlara sarıldık Kendimizi aldattık Şimdi ondan geriye Her duyuşumuzda Hançer olup Yüreğimizi dağlayan Bir eski melodi kaldı En sonunda anladık Biz yıllarca yerini bilmediğimiz O
Maskeli Dostlara (!)
Sen ve diğerleri Senin gibi Peşpeşe sıralanan Halkalarısınız Sonsuza uzanan İhanet zincirinin… Sizler dostluk adına işlenen Günahlarınıza Sırıtkan bakışlarınızla Sevgi diyen, Öylesine utanmaz Öylesine densizsiniz Sizler insanca olan Her şeyin katilisiniz! Erdem Nur Cengiz
Yıkılış
Uzattı ellerini Tüm sevecenliği ile Umutlarını, imgelerini Uzattı ‘insan’ bildiği insancıklara Tüm düşüncelerinde güzeldi insan Yüceydi dostluk, bitimsizdi göreliğinde Temeli sevgiydi yaklaşımlarının Yıktılar umutlarını, Köhneleşmiş kafalarda Bozuldu inançları Ve Korkunç bir çığlığa dönüştü yaşam… Erdem Nur Cengiz