Bugünlerde sosyal paylaşım sitelerinde pek çok biçimsel, alaysı yorumlara rastlıyorum. Ulusunu seven birinin, ırkçılığa karşı bir eylemde yer almasını ya da ulusalcı diye nitelendirdiklerinin dünya emekçi kadınlar gününü kutlamasını topa tutmak gibi… Peki ama kişi yurdunu severken, emeğe saygı duyup,
Direnir mi mendirek?
Beşerî ilişkilerde beni en çok ürküten ikna yeteneği tartışılmaz yalan ustaları ile karşılaşma olasılığıdır. Onlar ki sahte mağduriyetlerine süslü sözlerle destek arar ve ne yazık ki benzerlerinin şakşakçılığı eşliğinde başarılı da olurlar. Öyle bir düzen ki yürürlükte olan, ilkeliyseniz, insani
İşte öyle bir şey…
Uzun zamandır dargınım yazmaya, beynimin içinde dans eden sözcüklerle yazı dili arasında sancılı bir alış veriş gayreti, arada kara kedi kendime güvensizliğim… Yanlış anlaşılmasın güvensizliğimin köklerinde başaramama korkusu yok, aksine öfke, isyan gibi insani zaaflarımı dizginleyemeyeceğimi düşünerek ürküyorum. Örneğin hiç
Yitirdiğimiz 24 canımızın ardından…
Kadına yönelik şiddeti ele alan bir yazıyı hazırlamışken, tv ekranındaki alt yazı ile sarsıldı tüm benliğim. Yine hain bir saldırı ve yitirdiğimiz bu kez 24 can. Daha dün Bitlis-Güroymak’ta iğrenç bir pusu sonucu ölen 5 i polis 9 insanımıza ağlarken,
Kaos
TBMM’nin 24. Dönem 1. Yasama yılı benzersiz bir krizle açıldı. Bir yanda Hatip Dicle ve diğer KCK tutuklusu milletvekilleri, diğer yanda CHP’nin Ergenekon Davası tutuklusu milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay, MHP’nin Balyoz davası tutuklusu milletvekili Engin Alan yargının tartışmaya
Giden geminin ardından…
Bir seçim süreci daha sona erdi. Sonuçların kafa karıştıran niteliği bir yana arkasından gelen tartışmalar pek de kolay geçecek bir yeni dönem olmayacağı işaretlerini veriyor. Sonuçlar kafa karıştırıcı çünkü; “emekli, işçi, çiftçi, esnaf sıkıntı içinde, ağlıyor” algısına neden olan eylem
Şiddet üzerine…
Haber ve tartışma programlarının sıkı bir takipçisiyken, son günlerde tuhaf bir alışkanlık edindiğimin ayırdına vardım. Televizyondan takip ettiğim bir mitingde sözcüklerin üzerine basa basa söven, bir tartışma programında sesini yükselten oldu mu kumandadan ses ayarını sıfırlıyorum ya da anında kanal
Prangalı özgürlük!
3 Mayıs Dünya Basın Özgürlüğü Günü’ne ve özgürlüklerle ilgili içinde bulunduğumuz hazin tabloya dair bir yazı kaleme almaya hazırlanırken, Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurulu’nca (BTK) hazırlanan “İnternetin Güvenli Kullanımına İlişkin Usul ve Esaslar” gündeme bomba gibi düşüverdi. Tam da tartışmaya
Efkar-ı mütemadi
Bugün yağmurlu bir İzmir sabahına uyandım. Birkaç günlük bahar sevincimizi kursağımızda bırakan kasvetli bir hava tıpkı ruhum gibi… Televizyonu açtım çocuksu bir ümitle, bir mucizeye tanıklık ederim belki. Ekranda Başbakan büyük bir heyecanla çılgın projesini, Kanal İstanbul’u anlatıyor. Her cümlesi
Bağıran siyaset ve duyarsızlık düğümü
İfrata kaçmadıkça “özgüven” olumlu bir özelliktir. Cesaret ve kararlılıkla, bir de can damarı bilgiyle harmanlanmışsa ideal bir lider profilinin ana hatlarını oluşturur. Ancak saygın, sevilen, güvenilir bir lider olmak için önemli bir erdeme de sahip olmak gerekliliği göz ardı edilmemelidir: