“Behey vicdan/ niye sakınırsın kendini/ dilinden düşürmeyip Hakkı / hak yolundan sapmıştan?”ENC İnsan yanım ağlıyor zalimin hükmüyle vurulan kırlangıçlar için. Can bu, acıyorsa, yürekten duyanı da acıtıyor. Lanetlenmiş bugünden, yarına, aydınlık bir köprü için çağıldıyor her bir kıvrımından nice nice
Çıkrık zorlanıyor, hesap derinde…
Bu köşeden birkaç kez “Açılım” diye başlayıp “Barış süreci” ne evrilen, başından beri tartışmalı girişim ve uygulamalarla ilgili düşüncelerimi paylaşmıştım. Yaşamsal ilkelerinden biri “Irkçılığa hayır” olan yurtsever, Cumhuriyet’e ve Atatürk’e sevdalı, demokrat olmaya çabalı biri olarak çözümsüzlüğü istemem, çözümsüzlükten keyif
Kuruluşunun 90. Yılında Cumhuriyetimiz
Yurtsever, aydın olma iddiasındaki her birey gibi endişeliyim ben de… 90. Yılını kutlamaya hazırlandığımız Cumhuriyet’imiz, karşı devrimin sinsice başlattığı ama artık gizlemeye bile gerek duymadığı bir tahribatla karşı karşıya, kimyası ile oynanıyor. Bu dönüşüme direnç gösterenler, “liberal” külâhlı, soldan devşirme
Eyvah, demokratikleşme paketi geliyor!
Bazen güzel, doğru, anlamlı olan zalime düşerse; zulme döner yüzünü… İşte öylesi bir mutasyonla çözüldü, bozuldu yaşamsal hücrelerimiz. Artık insanca var oluşa dair kavramlar ve dinamikler anlam erozyonuna uğruyor sürekli. Çünkü kullanıcısı virüs yayıyor, kendi çıkarı için var olanları teker
Sabıkalı şer koalisyonu ve emir erleri eşliğinde bir savaşa hayır!
Senaryo çakma zira özne ve edatlar dışında başrol oyuncuları dahi aynı olan bir kurgu evirilip, çevirilip gösterime sunuluyor. Stratejik öneme haiz, iştah kabartan bir bölgeden, sorunları daha önce ajanlarla da kaşınmış bir ülke seçilir. Önce beyin yıkama faaliyetlerinden olan kara
Neden bizim ölülerimiz için de ağlamadınız?
Tüm TV kanallarında Mısır’da öldürülen Esma için iç çekerek ağlayışınız tekrar tekrar veriliyor. “Ağlıyorsunuz, ne güzel insansınız” diye düşünürdüm de, duyarlılığınız her insan olanın gadre uğramışlığının, katledilmişliğinin acısını da kapsasaydı eğer. Katledilen canın milliyeti, dini, mezhebi fark etmez tabii, acıtır
Cehennem Valsi’nde terör çemberi
Dansa ilgisi olanlar bilir, valsin en belirgin özelliği, çiftlerin birbirine sıkıca tutunup bir nokta çevresinde dönerek dans etmeleridir. Benim kişisel düşüncem, bu dans, dans eden için çok keyifli olsa da, partnerini bulamamış izleyiciler için ızdırap kaynağıdır. Ha, belki bir de
Silivri’de vicdan sızlatan intikam kokusu
Şaşırmadan da üzülebiliyor insan. Bir yanın hukukun linç edildiğinin ayırdında; katle fermanı bağıran siyasetin savcı postuyla iliklerine kadar hissetmiş, diğer yanın ise insan kimliği ile zulmün galibiyetini kabullenemiyor. Değil mi ki “insansın” ve Yaradan’ın yüklediği vicdan sorumluluğu ile baş başasın,
Medyada Zihin Cinayetleri
Öyle bir dönem yaşıyoruz ki; at izi it izine karışmış durumda. Ağzı olanın konuştuğu, cehaletin ilim diye sunulduğu, içi boşaltılan kavramların oradan oraya savrulduğu, kirli hesapların hizmet diye yutturulduğu bu süreçte en sağlam ve dik durması gereken, bir zamanların 4.kuvveti
Siz kahrolsun deseniz de demeseniz de, demokrasi kahroluyor zaten !
Bir haber çarptı gözüme az önce; Fatih Camii’nde bir grup Cuma günü Müslüman Kardeşler’e destek eylemi yapmış ve Mısır’da öldürülenler için gıyabi cenaze namazı kılmış. Fatih Belediye Başkanı Mustafa Demir’le birlikte Cuma namazını Fatih Camii’nde kılan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın