İkbal arsızlığının, kifayetsiz muhterisliğin, öngörü yoksunluğunun ülkeyi sürüklediği bataklıkta her gün yeni can kıyımlarına tanıklık etmenin dayanılmaz ağrısını, acısını yaşıyoruz. Can’ı Can’dan ayıranların kurguladığı, kirli pazarlıkların gölgesinde acımasız bir ihtiras çemberine hapsolmuşluğumuza çare; bizi yıllarca birbirimize kenetleyen ortak geçmişimiz, değerlerimiz;

Ailesinin yıllarca didinip, çalışıp edindiği serveti, lüks ve sefahat düşkünlüğü ile har vurup harman savuran mirasyedi gibisiniz. Değerleriniz yok ama doymak bilmeyen iştahınızı kabartan debdebeli düşleriniz var sizin. Dokunduğunuz her yeri çirkinleştiriyor ranta tapan zihinlerinize güdümlü elleriniz. Mağrur yalanlarınızın, mağdur

Tekrarlara mahkum bir seslenişmiş benimkisi. Yorgunum belki ancak vazgeçmedim. Elbet kaldırdığım taşların altından yıldızlar çıkacak. Ya da henüz keşfedilmemiş bir güneş ulaşacak evrenimize, BİZ’den olan ve öpecek yüreğimizden.Umut ve türevi cesaret hazinem. 5 Ekim 2014 (Yıllar öncesinden başlamıştı çağrım BİZ

css.php