Ailesinin yıllarca didinip, çalışıp edindiği serveti, lüks ve sefahat düşkünlüğü ile har vurup harman savuran mirasyedi gibisiniz. Değerleriniz yok ama doymak bilmeyen iştahınızı kabartan debdebeli düşleriniz var sizin. Dokunduğunuz her yeri çirkinleştiriyor ranta tapan zihinlerinize güdümlü elleriniz. Mağrur yalanlarınızın, mağdur maskeleri var bitip tükenmeyen. Aldatıyor, sömürüyor, tüketiyorsunuz güzel olan ne varsa… Ve tüm sahteliğinizle hizmet diye sunuyorsunuz sizden olana peşkeş çektiğiniz, size güç için yol, bize tükeniş olan varlık kıyımınızı… Doğayı, tarihi tahrip ve tahdit ediyorsunuz fütursuzca.
Yüzyıllarca benzerleriniz oldu sizin. Hiç biri baki olmadı, kibrin yanılsamalar yaratan batağında boğuldu, siz de öyle olacaksınız. İnsana ait en yüce erdemlerden biri de onurdur. İnsanlık onuru şahlanır zulmün son evresinde. Eritecek sizi de sizden olmayanı yok etmek için var ettiğiniz yanardağın lavları zira kontrolsüz güç bir gün gelir sahibine yöneltir hazımsız şerrini. Doğal süreci budur varoluş serüveninin…Böyleydi ve böyle sürecek…
Kısacası sizi yarattığınız yapay düşmanlar değil; içinizdeki kin,nefret ve ölçüsüzlükle biçimlenmiş şehvetiniz yok edecek…
7 Kasım 2014