Nedir bu ayrıcalıklı olma merakımız, sıradanlığı terkin makam ile mümkün olacağını sanma hallerimiz? Öteden beri severiz şaşaalı, imtiyazlı işleri. Obur benci doğamızı doyurmanın bir yoludur bu. “Ben”i geriye atıp, “biz” olabilmeyi başarmak ise tekâmülünü tamamlama gayreti içinde olanlara özgüdür. Elbette söz ve eylem birliği gerekir böylesi bir olgunluğa erişme yolunda. Varlanmak için makamların imtiyazlı konforuna sığınmak, savunulan değerlerin içselleştirilemediğine kanıttır.

Konumuz AKP, CHP, MHP ve BDP’nin ortaklaşa verdiği TBMM Üyeliği Kanunu Teklifi. TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda hiç bekletilmeden onaylanan bu teklif; TBMM üyeleri, bu üyeliği sona erenler ile dışarıdan atanan bakanların mali, sosyal hak ve yükümlülükleriyle ilgili maddeleri düzenliyor. Hem de ne düzenleme, teklif yasalaşırsa vekillerinkine ek, ailelerinin de saltanatı devlete dolayısıyla da bizlere yük olacak.

Yolluk ve ödenek, bir de protokol sırası maddelerine takmıyorum, geçiyorum da; milletvekili araçlarına trafikte geçiş üstünlüğü, eski ve yeni tüm vekillerin ömür boyu eşleriyle birlikte (25 yaşına kadar öğrenimi devam eden çocukları da dahil) diplomatik pasaport kullanma, silah bulundurma ve taşıma ruhsatı (üstelik her türlü resim, vergi ve harçtan muaf ) kıyaklarının yanı sıra, vekillerin aileleriyle birlikte “estetik” dahil her türlü sağlık harcamasını da meclisin üstlenmesi ne menem bir istektir akıl erdiremiyorum.

Gündemde çözülmeyi bekleyen onlarca sorun varken, Meclis’teki dört parti uzlaşmak için kendilerine ve yakınlarına imtiyaz teklifini seçmişler ne yazık! Tepkiler üzerine bazılarının çıkıp “ Polis radara yakalandınız deyip, ruhsat ehliyet sordu, rencide olduk” savunması yapması, bazılarının da “Statümüz yok. Neyiz, kimiz belli değil” açıklaması vekillerin kendilerine biçtikleri rolün bir göstergesi adeta. Neden anlaşılamadıkları şaşkınlıklarına şaşmamak elde değil. Asaletin verdiği vekaleti, kişisel çıkar gözetme ortak paydasında uzlaşıya dönüştürme becerisini alkışlamamızı beklemek empati (duygudaşlık) yoksunluğuna işarettir.

Bu ülkede işsizlik hâlâ büyük sorunken, dalga geçer gibi “asgari ücretle geçinmenin mümkün” olduğunu söyleyen bakanların gölgesinde açlık sınırının altında bir yaşama mahkûm edilmiş yığınlar varken, hastanelerde yer bulamadığı için ölüme terk edilen hastaların varlığı söz konusuyken, merdiven altında haksız, hukuksuz, güvencesiz ekmek parası kazanmaya çalışanların sorunları yerli yerinde duruyorken, güvenlikleri sağlanmadığı için azımsanamayacak sayıda işçi ölümleri can acıtıyorken, daha birçok sorun çözümsüz beklerken, böylesi bir imtiyaz kaygısı kabul edilebilir değil.

Sayın vekiller; milletvekilliği bir meslek değildir, vekâletin alındığı halkı temsil görevidir. İçinizde donanımına, zekâsına, yurtseverliğine, insanlığına saygı duyduğum onlarca vekil var. Onaylanan bu teklifin Meclis Genel Kurulu’ndaki görüşmelerinde güçlü itirazlar duymayı bekliyorum sizlerden. Özellikle CHP’li vekiller, tüzüğünüzde yer alan sosyal demokrasi hedefinize uygun bir hareketle, ben ve benim gibi nicelerinde oluşan hayal kırıklığını onaracağınız beklentisi içindeyim. Aksi halde savunduğunuz değerlerle çelişkili, inandırıcılıktan yoksun olacaksınız bizlerin gözünde.

Meclis’teki tüm partilerin ulusal değerlerin korunması ve insan hakları, eşitlik, özgürlük mücadelesinde tam bir uzlaşı içinde olacakları yarınları yaşayabilmek dileğimle…

Müthiş uzlaşı!
Etiketlendi:             
css.php