Yamuk yumuktu huzur için savaşmaktan yorgun pençeleri. Vazgeçişlere göz kırpan çaresizliğine rağmenliğini yaşıyordu umut etmenin. Sonsuz olmalı, bitimsiz olmalı diye düşünüyordu ya; yine de sonlara mahkumiyeti ile sorgudaydı beyni. Yaşama dair, huzur adına verilen savaşlardan galip gelemiyorsa da-ki garip bir çelişkiydi huzurun bile savaşarak kazanılabilirliği- az çok yakalanmış mutlu anların ruhundaki ferahlatıcı esintisi ile güç topluyordu yeniden. Madem ki yaşışıyordu, madem ki savaşçıydı; kendine soluk alabileceği alanlar yaratmalıydı, mücadele etmeliydi mutlu anlar adına da…
Not: Çoook eski bir yazımdan alıntı. Bir dostta farkındalık yaratabilmek adına, tavanarasından çıkarttım. Kimbilir belki işe yarar, bildiğim kadarıyla o da bir savaşçı…
Erdem Nur Cengiz