-I-

Bir uzaklık ki;
Yakındayken, kilometrelerce ayrı düşmüş gibi duyumsanan.
Öksüz tayların örselenmemiş yelelerinde
Rüzgarın esintisine inat, aramak aidiyetini;
Yaşanamamış ama varlığı bilinen.
Soluk almak kadar olağan, ölüm kadar gerçek
Öteki olmak uzama karşıt…
Sonu gelmez bir eytişime başlamak
Çözümsüzlüğün içinde hep var;
Umutla direnen.

Bir uzaklık ki;
Selam vermek imrenerek,
Özgürlüğe kanat çırpan
Mavi ile bezenmiş martıların erkine.
Herkes uçacak sanırken seni,
Kök salmak toprağa.
Ulaşılmazını bilerek uç veren tomurcuğunda,
Göğü düşlemek yine de….

Çağrısı kaosun istenerek gidilen,
Karşı konulmaz büyüsü imkansızlığın.
Avucunda ama yok bir varsıllık;
Tanımlanan beden-ruh- beyin üçgeninde
Yaşamsalken; soyut.

-II-

Çağlar boyu öykündüğümüz
Masalsı seviler,
Ulaşıldığında öylesi yabanıl…
Olanaksızlığında büyüyen,
Hiçleyen çirkinlikleri.

Öyleyse varlamak gerek uzaklıkları,
Üretkenliğini tetikleyene dek.
Şiir olmalı ozanın günlüğünde,
Gönül üzgünlüğü arar,
Dergahı, dinginlikle yaşasa bile.
Çek pimini, seçtiğinin verdiği hüznün
Nasıl olsa denge, olmazı sevilerin.

Erdem Nur Cengiz

Eytişim
css.php